Makaleler

Karşılıksız Çek Cezası

Yatırım ortamını iyileştirmek amacıyla yapılan yasa değişikliği ile 5941 sayılı Çek Kanunu’na (“Çek Kanunu”) birtakım yenilikler getirilmiştir. Yapılan düzenleme ile iş hayatında sıklıkla ödeme aracı olarak kullanılan çeke olan güveni arttırmak ve karşılıksız çek kullanımını ortadan kaldırmak amacıyla çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişiler hakkında çeşitli yaptırımlar öngörülmüştür.

  1. Suçun oluşması için gerekli unsurlar nelerdir?

Çek Kanunu’nun “Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5. Maddesi uyarınca, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan bahsedebilmek için öncelikle usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir çekin varlığından söz etmek gerekir. Bir senedin çek sayılabilmesi için gerekli unsurlar Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 780. maddesinde düzenleme altına alınmıştır. TTK’nın 781. Maddesi uyarınca ise, aynı maddede düzenlenen belirli istisnalar dışında, kanunda yazılı unsurları içermeyen bir senedin çek sayılması mümkün değildir.

Öte yandan, çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde ibraz edilmiş olması çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun oluşması için gerekli bir diğer unsurdur. Kanuni ibraz süreleri TTK’nın 796. maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Buna göre, bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Çekin düzenleme ve ödeme yerinin farklı ülkelerde olması halinde ise düzenleme ve ödeme yerlerinin aynı veya farklı kıtalarda yer almasına göre bir ay ve üç ay olmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür.

İbraz edildiğinde çekte yazılı olan miktarın kısmen veya tamamen karşılıksız çıkması halinde banka görevlisinin çek suretinin arka yaprağına karşılıksızdır işlemi yapması gereklidir. Çek Kanunu’nun 3. Maddesine göre “karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.

Son olarak çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu kovuşturması şikâyete bağlı suçlardan olduğu için mağdurun suçu öğrendikten itibaren 3 ay ve her halükarda 1 yıl içerisinde şikâyette bulunması gereklidir. Şikâyette bulunma hakkı, çek ile alacağını tahsil edemeyen yetkili hamil, alacaklıya aittir. Çek Kanunu’nun 5. Maddesine göre bu suçun kavuşturmasında görevli mahkeme icra mahkemesi iken yetkili mahkeme çekin tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edildiği yer mahkemesi, çek hesabının açıldığı bankanın bulunduğu yer mahkemesi, hesap sahibinin yerleşim yeri mahkemesi veya şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesidir.

Kimler suçun faili olabilir?

Hamilin şikâyeti üzerine, hakkında yaptırım uygulanacak olan kimse, çek karşılığını banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kimse; başka bir deyişle çek sahibidir. Çek Kanunu’nun 5. Maddesine göre, çek hesabı sahibi gerçek kişinin çek hesabı düzenlemek için vekil veya temsilci ataması mümkün olmadığından, bu yasağa aykırı şekilde gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukuki ve cezai sorumluluk gerçek kişi çek sahibine aittir. Eğer çek sahibi kişi tüzel kişi ise, tüzel kişinin mali işleri yürütmekle görevli olan yönetim organı üyesi; böyle bir belirleme yapılmaması halinde ise yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler çek karşılığını banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Bu durumda, tüzel kişi adına keşide edilen çek hakkında karşılıksızdır işlemi yapılması halinde Çek Kanunu ile düzenleme altına alınan yaptırımlar söz konusu kişiler hakkında uygulanacaktır.

2.     Uygulanacak yaptırımlar nelerdir?

2.1            Adli Para Cezası ve Hapis Cezasına Çevrilmesi

Çek Kanunu’nun 5. Maddesinde yer alan düzenlemeye göre, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun oluşmasına sebebiyet veren kişi hakkında uygulanacak ilk yaptırım adli para cezası verilmesidir. Buna göre, karşılıksızdır işlemine sebebiyet veren kişi hakkında karşılıksız kalan çek tutarından daha az olmamak üzere 1500 güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Türk Ceza Kanunu (“TCK”) 52. maddesine göre adli para cezası tutarı günlük 20 TL’den az, 100 TL’den ise fazla olmamak üzere kişinin ekonomik ve sosyal durumu göz önünde tutularak mahkemece takdir edilir. Hâkim tarafından takdir edilen bir günlük para cezası, çekin karşılıksız kalan tutarından daha az olmamak suretiyle gün sayısı ile çarpılarak adli para cezası miktarı belirlenir.

Bu doğrultuda, çek ile ilgili “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, çekin karşılıksız çıktığı günden itibaren 3 ay içerisinde yetkili icra ceza mahkemesi nezdinde şikayette bulunulması gerekmektedir. Şikayet neticesinde, her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezasına hükmedilebilecektir. Ancak, söz konusu adli para cezası, çekin karşılıksız kalan kısmından az olmayacaktır.

Mahkeme TCK’nın 52. maddesine göre, adli para cezasının 2 yılı aşmamak kaydıyla en az 4 taksit halinde ödenmesini kararlaştırabilir. Taksitler zamanında ödenmez ise geri kalan borcun tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen kısmın hapis cezasına çevrileceği mahkeme hükmünde belirtilir. Daha sonra ilgili ilam Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilir ve Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde hükümlüye Çek Kanunu m. 5/11 uyarınca adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu cezanın kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrileceği uyarısını içeren bir ödeme emri gönderir. Ek olarak bu suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması ile ilgili hükümler uygulanmayacağı belirtilmiştir. 

Çekin karşılıksız çıkan bedelini çekin üzerinde yazılı ibraz tarihinden itibaren ticari işlerde işleyecek temerrüt faizini ile birlikte fail tarafından ödemesi halinde ise fail etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecektir.

2.2 Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı

Yukarıda bahsi geçen yaptırımlara ek olarak,  çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçuna sebebiyet veren kişiler hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedileceği düzenleme altına alınmıştır. Mahkeme ayrıca yargılama devam ederken de koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına re’sen hükmedebilecektir.

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı Çek Kanunu m.5/1 uyarınca çek hesabı sahibi gerçek ve tüzel kişiler, tüzel kişi adına çek düzenleyenler ve eğer çek sermaye şirketi adına düzenlenmiş ise ayrıca yönetim organı ve ticaret sicilinde kayıtlı şirket yetkileri hakkında da uygulanacaktır. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verilen kimselerin yasak süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacak olmasıdır.

Ayrıca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kimse elindeki bütün çek yapraklarını ve düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş çekleri muhatap bankaya vermek ile yükümlüdür. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ve bu yasağın kaldırılmasına ilişkin bilgiler UYAP aracılığı ile Türkiye Bankalar Birliği’ne bağlı Risk Merkezine bildirilecektir.